Soya Sosu Nedir, Faydalarý Nelerdir?
Soya sosu; geleneksel olarak, haþlanmýþ soya fasulyesi, kavrulmuþ tahýllar, tuzlu salamura suyu ve bir tür mantar püresinin, 18 aya kadar fermente edilmesi ile elde edilen sosun adýdýr.
Tam bir protein kaynaðý olan soya sosu, bir çorba kaþýðýnda sadece 11 kalori içermesi, yað ve kolesterol barýndýrmamasý sayesinde saðlýklý beslenenlerin tercih ettiði bir sostur.
Sofrada tuz niyetine kullanabilir, tavada soteleyeceðiniz sebzelere ekleyebilir ya da sarýmsak ve zencefille karýþtýrarak özellikle mantarlar ve tavuk eti için marinasyon malzemesi olarak deðerlendirebilirsiniz. Ýçerdiði riboflovin, göz yorgunluðunu alýr, kataraktýn önlenmesi ve tedavisinde oldukça etkili bir maddedir.
Vücutta çok sayýda kimyasal reaksiyona girerek antikorlar üreten B6 vitamini içermesi sayesinde pek çok hastalýða karþý koruma saðlar. B6 vitamini, kandaki hemoglobin sayýsýnýn düþmesini engelleyerek anemiyi, egzama türü cilt rahatsýzlýklarýný, yorgunluk hissini engeller; kalp-damar hastalýklarýna karþý koruma saðlar. B3 vitamini olarak da bilinen niasin’se, kolesterolü düþürmede etkili; panik ataklarý azaltmada yardýmcýdýr.
Soya sosunun faydalarý nelerdir?
Soya sosu, vücudumuz için gerekli olan mineralleri de barýndýrýr. Vücudumuzda bulunan ve enerji gerektiren bütün metabolik olaylarda enerji dönüþümünü gerçekleþtiren bir katalizör görevi yapan magnezyum, bunlardan biridir. Eksikliði; enerjisiz kalmaya, kronik yorgunluða yol açar. Magnezyum, ayrýca, stresi azaltýr; kalp saðlýðý için yararlýdýr.
Yine soya sosunda bulunan bakýr minerali de kemiklerimiz ve vücut dokusunun yenilenmesi için gerekli olduðu gibi kanýn pýhtýlaþmasýnda da rol oynar. Karaciðere faydalýdýr. Bakýr gibi manganez de bað dokularýnýn ve kemiklerin güçlenmesi için faydalýdýr. Ayrýca, vücuttaki proteinin sentezlenmesini saðlayarak enerji oluþumuna olanak verir.
Baðýþýklýk sistemini güçlendiren; çocuklarýn büyüme ve geliþiminde rol oynayan demir de soya sosunun içerdiði bir baþka yararlý mineraldir. Vücudumuzda her hücrede bulunan fosfor da, yine, soya sosunda bolca bulunur. Canlýlar için vazgeçilmez olan Fosfor, kemik ve diþ oluþumunda rol oynar; dokularýn onarýlmasýnda ve çocuklarýn büyümesinde gerekli olan protein sentezinde de etkilidir.
Fosfor, karbonhidrat ve yaðlarýn vücudumuz tarafýndan kullanýlmasýna yardýmcý olur. Soya sosunun fermantasyon sürecinde proteinlerin ve karbonhidratlarýn çözülmeleriyle açýða çýkan bileþenleri; baðýþýklýk sistemini, sindirim sistemini ve kardiyovasküler sistemi destekler.
Baðýþýklýk sistemi için yararlý olduðunu kanýtlayan araþtýrmalar vardýr. Ayrýca, soya sosunun Tip 2 Diyabet’i önleyici etkisi olduðunu gösteren ön çalýþmalar da yapýlmýþtýr. Ancak bu yöndeki araþtýrmalar devam ettiðinden henüz kesin sonuçlara ulaþýlamamýþtýr.
Soya sosunun zararlarý nelerdir?
Soya sosu, içerdiði yüksek sodyum nedeniyle tansiyon ve kalp-damar saðlýðý için sorun teþkil edebilir. Bu nedenle tuz yememesi gerekenler, soya sosundan da uzak durmalýdýr. Her ne kadar soya sosundaki sodyumun normal sofra tuzundan farklý olduðuna dair teoriler ortaya konmuþsa da araþtýrmalar, henüz, soya sosunun “tuz” kaynaklý risk faktörü olabileceði gerçeðini ortadan kaldýrmaya yetecek düzeyde deðildir.
Soya alerjisi ise bir çeþit gýda alerjisidir. Yaygýnlýðýna dair bir araþtýrma yapýlmamýþtýr ama çocuklarda, yetiþkinlere oranla daha sýk görülür. Hayati tehlike oluþturabilecek gýda kaynaklý alerjik reaksiyonlarýn önemli bir kýsmýyla iliþkilendirilmektedir. Soya alerjisi, soya alýndýktan sonraki ilk birkaç dakikayla birkaç saat arasýnda belirti verir.
Genellikle aðýzda kurdeþen ve kaþýntý þeklinde kendini gösterir. Nadir durumlarda ise ciddi hayati tehlikelere yol açabilecek semptomlar verir. Bu vakalar, daha çok astým rahatsýzlýðý olanlarda ve zaten diðer bazý gýdalara karþý da alerjik reaksiyon gösteren kimselerde gerçekleþir.
|